ADIYAMAN (PERRE) - Berfin GÜRBÜZ - AK Parti Adıyaman İl Kadın Kolları, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla 81 ilde eş zamanlı basın açıklaması yaptı. Açıklamada, kadına yönelik şiddetin "asla kabul edilemez bir insanlık suçu" olduğu vurgulanırken, Türkiye'de bu alandaki mücadelenin 23 yıldır devlet politikası haline getirildiği ifade edildi.
AK Parti Adıyaman İl Kadın Kolları, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla basın açıklaması düzenledi. AK Parti Adıyaman İl Başkanlığı'nda yapılan açıklamada, kadına yönelik şiddetle mücadelenin 23 yıldır devlet politikası haline getirildiğini vurgulanarak, "Hiçbir kadın kendini çaresiz hissetmeyene kadar mücadelemiz sürecek" mesajı verildi.
"Biz Sahaya İnen, Sonuç Üreten Bir Siyasi Hareketiz"
Katılımcılar adına açıklama yapan AK Parti Adıyaman Kadın Kolları Başkanı Saliha Diler, 6284 Sayılı Kanun'un getirdiği koruyucu ve önleyici tedbirlerin önemine dikkat çekerek, "Biz sadece kağıt üzerinde düzenleme yapan bir siyasi hareket değiliz. Biz sahaya inen, sonuç üreten bir siyasi hareketiz. KADES bunun en somut örneklerinden biridir. 8 milyon 990 bin kadın tarafından indirilmiş, İhbarlar tek tuşla alınmış, Kolluk birimleri olay yerlerine ortalama 6 dakika gibi kısa bir sürede ulaşarak koruyucu ve önleyici tedbirleri hayata geçirmiştir" dedi.

Diler, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Bugün 25 Kasım... kadına yönelik şiddete karşı yükselen kararlılığımızı, dayanışmamızı ve sorumluluk anlayışımızı simgeleyen bir gün.
Ancak biz bu mücadeleyi sadece bir günle sınırlamıyoruz. Biz, bu davayı; kadının izzetini, çocuklarımızın geleceğini, ailenin onurunu, milletimizin dirliğini koruma davası olarak görüyoruz.
Ve AK Parti Kadın Kolları olarak, 81 ilde eş zamanlı biçimde diyoruz ki:
Kadına yönelik şiddet; kimden gelirse gelsin, kime yönelirse yönelsin, hangi gerekçeye sığınılırsa sığınılsın, asla ve asla kabul edilemez bir insanlık suçudur.
Şunu açıkça ifade etmek isteriz: Bugün Türkiye'de kadına yönelik şiddetle mücadele; bir iyi niyet beyanından ibaret değildir, bilakis AK Parti iktidarlarının tam 23 yıldır adım adım inşa ettiği bir devlet politikasıdır.
2002 seçim beyannamemizde kadına yönelik şiddetle mücadeleyi açıkça ortaya koyarak bu alanda kapsamlı bir dönüşüm başlattık. Aradan geçen 23 yılda hukuki altyapıyı güçlendirdik, cezai yaptırımları artırdık, koruyucu ve önleyici mekanizmaları yaygınlaştırdık.
Hukuki çerçeveye baktığımızda; 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, bizim dönemimizde çıkarılmış; kadına yönelik şiddetle mücadelede tarihi bir dönüm noktası olmuştur.
Avrupa'nın pek çok ülkesinde koruma kararları için haftalarca beklenirken; Türkiye'de 6284 sayesinde, elektronik kelepçe, uzaklaştırma tedbirlerinin yanı sıra barınma, psikososyal destek gibi mekanizmalar derhal devreye sokulabilmektedir.
Elbette hiçbir kanun tek başına toplumsal bir sorunu sihirli değnekle çözemeyecektir. Ancak AK Parti iktidarları, "kadına yönelik şiddetle mücadelede hukuki, kurumsal ve fiili korumayı en üst seviyeye çıkaran iktidar" olarak tarihe geçmiştir. Bugün elimizde sadece kanunlar değil, aynı zamanda güçlü bir strateji ve koordinasyon yapısı vardır.
25 Kasım 2023 tarihinde yürürlüğe giren "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele" konulu Cumhurbaşkanlığı Genelgesi, devletin en üst makamından "Bu ülkede kadına yönelik şiddete sıfır tolerans" beyanının yazılı bir belgesidir. Bu Genelge ile:
Kadına yönelik şiddetle mücadelede tüm kurum ve kuruluşların sorumlulukları açıkça tanımlanmış,
Kurumlar arası koordinasyon ve veri paylaşımı güçlendirilmiş,
İllerdeki faaliyetlerin düzenli olarak izlenmesi ve raporlanması zorunlu hâle getirilmiştir. On İkinci Kalkınma Planı'nda, kadınların güçlenmesi ve kadına yönelik şiddetle mücadele planın ana eksenlerinden biri hâline gelmiştir.
Kurumsal tarafta da çok net bir tablo vardır: Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Kurulu kurularak daha etkin ve kapsayıcı bir yapıya kavuşturulmuştur. Bu Kurulda ilgili tüm bakanlıklar, kurumlar ve sivil toplum temsilcileri bir araya gelmekte; ülke genelindeki veriler, sahadan gelen raporlar ve Meclis Araştırma Komisyonu'nun tespitleri ışığında politikalar sürekli güncellenmektedir.
Kısacası; AK Parti döneminde kadına yönelik şiddetle mücadele; kanunlardan kalkınma planına, Cumhurbaşkanlığı genelgelerinden koordinasyon kurullarına kadar bütüncül bir devlet politikası hâline gelmiştir. Ancak biz sadece kâğıt üzerinde düzenleme yapan bir siyasi hareket değiliz. Biz sahaya inen, sonuç üreten bir siyasi hareketiz.
KADES bunun en somut örneklerinden biridir.
8 milyon 990 bin kadın tarafından indirilmiş,
İhbarlar tek tuşla alınmış,
Kolluk birimleri olay yerlerine ortalama 6 dakika gibi kısa bir sürede ulaşarak koruyucu ve önleyici tedbirleri hayata geçirmiştir.
ŞÖNİM ve kadın konukevleri de bu mücadelenin omurgasıdır. Ülke genelinde ŞÖNİM'ler 7/24 hizmet sunmakta; kadın konukevleri şiddet mağduru kadınlara ve çocuklarına güvenli bir sığınak olmaktadır.
Aile Sosyal Destek Programı kapsamında 208.525 hanede yüz yüze bilgilendirme görüşmeleri yapılmıştır. ALO 183 hattı aracılığıyla risk altındaki kadınlara anlık destek sağlanmaktadır.
Bu yıl, kadına yönelik şiddetle mücadelede veriye dayalı politika üretimi için yeni bir döneme giriyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından bugün açıklanacak olan 2026-2030 5. Ulusal Eylem Planı, dijital şiddet, erken uyarı sistemleri ve risk analizine odaklanmaktadır.
Bu kurumsal yapıyı ve sahadaki emeği 23 yılda ilmek ilmek ördük.
Konuşmak kolaydır; zor olan sahada ve uygulamada bu mücadeleyi göstermektir.
AK Parti Kadın Kolları olarak 81 ilde, 922 ilçede, milyonlarca kadına ulaşan yapımızla farkındalık çalışmalarını yürütüyor; risk altındaki kadınlara destek mekanizmalarının doğru işletilmesi için çalışıyoruz.
KADEM ile yapılan iş birliği kapsamında "Güven Toplumunun İnşası: Şiddetin Anatomisi ve Çözüm Yolları" ile "İki İnsan" eğitim programlarını 81 ilde başlatıyoruz. Kadınların ekonomik, sosyal ve toplumsal hayatta güçlendirilmesi için girişimcilik, istihdam ve eğitim projelerimizi sürdürüyoruz. Kadınların iş gücüne katılım oranı %36,6'ya, kadın yönetici oranı %20'nin üzerine çıkmıştır. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, kadınların siyasetin asli öznesi olduğunu her zaman vurgulamıştır. Bugün gelinen seviye bu vizyonun sonucudur.
Gazze, Doğu Türkistan ve Ukrayna başta olmak üzere kadın ve çocuklara yönelik her türlü saldırıyı lanetliyor; uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırıyoruz. Bu mücadele aynı zamanda bir zihniyet mücadelesidir. Erkeklere sesleniyoruz: Kadına yönelik her türlü şiddete karşı ses çıkarın. "Dur" deyin.
AK Parti Kadın Kolları olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde daha güvenli bir hayatı güçlü kadınlarla birlikte inşa etmeye devam edeceğiz. Hiçbir kadın kendisini çaresiz hissetmeyene kadar; kadına yönelik şiddet tamamen son bulana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.
Ve tüm kadınlara diyoruz ki: Yalnız değilsiniz."
Kaynak : PERRE
Yorumlar